Bu Blogda Ara

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Din ve Etnisite

Din ve Etnisite:Yunanistan ve Turkiye'deki Azinliklarin Kimlik Meselesi


EGE'Yİ GECERKEN
1923 TURK-YUNAN ZORUNLU NUFUS MUBADELESİ
Derleyen:Renêe Hirschon
Cevirenler:Müfide Pekin-Ertug Altinay
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayinlari



Alexis Alexandris

Buyuk oranda Slav dilleri konusan balkanli muslumani etnik topluluk Pomaklar,yuzyillar boyu cok farkli kulturel etkilere maruz kalmis kimlikleri bu etkilerle sekillenmistir.(Popovic 1986 -169 vd;Turan 1999 69-83)
Pomaklar,Trakya'nin hem Yunanistan'a hem de Bulgaristan'a ait olan kisimlarinda uzun zamandir bulunmaktadirlar.Bulgaristan 1912 yilinda Rodopi bolgesinin buyuk bir kismini toptaklarina kattiginda Pomaklar,Bulgar-Musluman muamelesi gormustur.Fakat etnik kokenleri belirsizligini korumakla beraber Pomaklar kendi dillerini konusmayi surdurmekte,kendilerini diger Baklan halklarindan ayiran ozel etnik-kulturel ozelliklerini de korumaktadirlar.(Seyppel1989;42).Gunumuzde Pomak nufusu Trakya'nin Bulgar sinirina yakin bir bolgesi olan Rodopi'de kucuk yerlesimlerde yasamaktadir,en yogun bicimde bulunduklari yer ise Musluman nufusun yuzde 63,4'unu olusturduklari Xanthi'dir.(Dalegre 1997;233).
Yunanistan vatandaslari ve buyuk oranda Turkce konusan musluman azinligin uyeleri olan pomaklar icin Yunanca ve Turkce bilmek zorunludur.Kendi dillerini ise aile icinde,arkadas ve tanidiklariyle konusurken kullanmaktadirlar.Trakyali pomaklarin bir kimlik krizi surecinden gectigini gosteren cok miktarda kanit mevcuttur,etnograf Tatjana Seyppel'e gore bu kanitlar,bu kisileri "tehlike altindaki Balkan nufusu" olarak adlandirmaya yeter miktardadir:
Gercekte hicbir Pomak,kendini Yunanli olarak goremez...Tum dilsel iliskilere ragmen Bulgar olmayi da istemez.Kimi zaman Turk olduklarini iddia ederler,fakat bununla kastettikleri musluman olduklaridir.Turklerle iliskileri,genel olarak,kanun karsisinda belli bir derece taninan - ki kendileri,Pomaklar,bu sekilde taninmamaktadir-guclu bir orgutten yardim ve destek isteyen bir ricaci bicimindedir.Kimlikleri soruldugunda Pomaklar genellikle duraksar.Bazilari Pomak sozcugunu yalnizca yuzlerini yere egerek agzina alir,tipki baska yerlerde "Cingene" veya "Yahudi" sozcukleri soylenirken oldugu gibi(1989:46-47).
Pomaklarin bugun yasadigi kimlik krizinin en buyuk sebeplerinden biri muhakkak Pomak cocuklarinin son kirk yildir Pomak diline ve kulturune hicbir gondermesi olmayan Turk dilindeki bir azinlik egitimi sistemine dahil edilmis olmasidir.Turkce konusmaya basladiktan sonra kimi Pomaklar Turkiye'ye bir baglilik da gelistirmistir.Trakya'nin Pomak koylerinde bir arastirma yapmis olan sosyal antropolog yannis Frangopoulos 'a gore , "Pomak etnik yapisi ve diger yanda dogmakta olan bir Turk milliyetciliginin takip ettigi Islam dini surekli bir etkilesim ve hatta bir catisma icerisindedirler"(1994: 153).
Bunun yaninda devlet hizmetlerinden yararlanamadiklari duygusu,Pomaklari daha buyuk bir etnik grup olan Turklerle ozdesim
kurmaya yonlendirmistir.Trakya'daki Turkce konusan kisilerin,ozellikle sehirdekilerin,soylari Osmanli Imparatorluk gelenegine dayandigi icin azinliklar arasinda belli bir saygi gordugunu unutmamak gerekir.Komontini'deki Turk Konsoloslugu'na yakinliklarinin beraberinde getirdigi ayricaliklardan faydalanan da yine azinlik elitini olusturan bu gruptur.Yunan Parlementosu'ndaki 'k' vekillerinden ,zaman icinde hem bolgesel Yunan siyasi olusumuyla (Panhelenik Sosyalist Parti-PASOK 'tan millet vekili olmustur)hem de Turk konsolosluk cevreleriyle ayricalikli bir iliski kurmayi basarmis olan Galip Galip,Pomak kokenli,Turkce konusan,icinde yasadigi kulturu benimsemis kisilere iyi bir ornektir.
Aslinda Trakya'daki en milliyetci azinlik mensuplari Pomak ve Roman kokenlidir/Eski bir siyasetci ve su anda gorev yapmakta olan Xhanti muftusu Mehmet Emin Aga ,bu bakimdan cok onemli bir kisidir.Xhanti eski muftusu Mustafa Hilmi Aga'nin (1905-1990) oglu olan Mehmet Emin Aga ,son kirk yildir Trakya'daki Pomaklarin Turklestirilmesi kampanyasinda buyuk rol oynamistir.1980'lerde Atina'da yayinlanan gunluk bir gazetenin kendisiyle yaptigi gorusmede Aga,Pomak kokenini reddetmis anavataninin Turkiye oldugunu dile getirmis ve Yunan yetkilileri ,"Yunanistan,Bati Trakya'da yasadigimiz sorunlari cozmezse tatminkar bir cozum icin anavatanimiz Turkiye'ye basvuracagiz ,"diyerek uyarmistir.(Ta Nea,12 Mart 1984)
Ne var ki Trakya'da 1930'lardan beri surmekte olan sinir tanimaz nufus ,halen baskin konumda bulunan muhafazakar dindar cevreler ,ozellikle de Pomak nufusca tepkiyle karsilanmistir.Iki savas arasi yillarda Yunanistan'daki Muslumanlar Birligi (Ittihat-i Islam Cemiyeti) ve Musluman Muallimler Birligi gibi guclu kuruluslar azinligin dindar kimligini vurgulamis ve Yunan devletine sadik kalmislardir.(Aydinli 1971:369-75;Ozguc 1974:71-74;Minaidis 1990:249-51).daha yakin bir gecmiste,kendini ifade etme isaretleri Atina'nin Pomaklari ayri etno-kulturel kimligine vurgu yapma egilimiyle ayni zamana denk gelmistir.Bugunku muftuler Hafiz Cemali Meco(Komontini) ve Mehmet Emin Sinikoglu (Xhanti) ve Xhanti il meclisi uyesi Raif Sabuncu gibi Pomaklarin ileri gelenleri boyle duygulara kapildiklarini ifade etmislerdir.(Eleftheros Typos,20 Agustos 1993).
Bir grup Trakyali musluman ogretmen-Ridvan Karahoca,Aydin Mumin ve Muzaffer Cemali Kapica-Pomak etnik kimligini ete kemige burundurmek icin Pomak dilinden Yunanca'ya ve Yunanca'dan Pomak diline ilk sozcukleri yayinladilar(Karahoca 1995),Pomak dilindeki ilk gazete olan Zagalisa da 1997 yilinin Ekim ayindan beri Komontini'de yayinlanmaktadir.Bu gazetenin yayin hayatina baslamasindan birkac ay sonra bir digeri Gazete Pomaci,onu takip etmistir.Boyle girisimler,Avrupa Birligi'nin sozlu dillerinden olan Pomak dilini kaydetmekte ilk adimlar sayilabilir.(Syrigos 1995:8-9).Bu girisimler,Turklerin asimilasyon baskisindan rahatsiz oldugunu beyan eden ve Yunan hukumetini,Trakya'nin Yunanistan'a ait kismindaki Pomaklarin etnik kimligini ve kulturunu korumaya davet eden Omer Hamdi'nin baskanligini yaptigi Komontini'de bulunan Pomak Calismalari Merkezi'nin gozetiminde gerceklestirilmistir(Makedon Yayin Ajansi,25 Agustos 2000).ne var ki bu turden cabalar belirli bir programa bagli olarak yurutulmemektedir;University of Thrace'ten bir gozlemcinin de ifade ettigi gibi daha ciddi akademik calismalarin yapilmasina ihtiyac vardir.(Syrigos 1999-2000:43-84)
Diger yandan,Turkler bu karsı koyusun Yunan propogandasi olduğunu iddia etmekte,Pomak kimligini vurgulayanlari "Yunan idaresinin masasi" olmakla suclamaktadirlar.

Bulgaristan ta Misyonerlik Faaliyetleri.

Bulgaristan ta Misyonerlik Faaliyetleri.

Bulgaristan'daki OrtodoksIarın misyonerlik faaliyetlerinde Boyan Sarıev adlı papaz ön plana çıkmaktadır. Aslen Müslüman Pomak bir ailede doğmuş olan Sarıev, 1985 yılında polis okulunu bitirmiş ve Bulgar istihbaratı adına din adamı olarak çalışmaya başlamış.

Kırcali'de ikamet eden ve "Sveti Yoan Predteça" Hıristiyanlık ve Gelişim Hareketi'nin başkanlığını yapan Boyan Sarıev, Müslüman Türk ve Pomaklar arasında faaliyet gösteriyor. Sarıev, Kırcali'nin ivaylovgrad, Krumovgrad, Egrek, Avren, Kirkovo gibi Pomak kasaba ve köylerinde; Smolyan'ın Nedelino, Zlatograd, Startsevo gibi Pomak kasaba ve köylerinde Müslümanları Hıristiyanlaştırma çalışmaları yürütüyor. Çalışmalarını sosyal yardımlarla destekleyen Sarıev, zaman zaman büyük para yardımlarında bulunarak Müslümanlığını unutan kimseleri etrafına toplamaya çalışmaktadır. Ayrıca yetimhanelerde bulunan Müslüman çocuklarını da vaftiz etmek suretiyle kazanmaya çalışmaktadır. Özellikle Haskovo ve Kırcali bölgelerindeki yetimhanelerle yakından ilgilenmektedir. Bölgeden edinilen bazı bilgilere göre Sarıev, 15 kadar Pomak asıllı Müslüman'ı Hıristiyan ilahiyat fakültelerinde okutmaktadır. Yine Sarıev'in öncülüğünde, hiçbir Hıristiyan'ın yaşamadığı Müslüman köylerine kiliseler yapılmakta ve belediye ve devlet desteği ile ismini saydığımız kasaba ve köylerde cami yapılmasına mani olmak için çalışılmaktadır. Boyan Sarıev, yürüttüğü misyonerlik faaliyetleri için Bulgar istihbaratından büyük destek almaktadır.

Bulgaristan'da özellikle Protestan Hıristiyanların (Evangelist, Metodist, Yehova Şahitleri) faaliyetleri çok güçlüdür. Protestanlar, çalışmalarını daha çok bir milyon civarında oldukları tahmin edilen Müslüman Romanlar arasında yürütüyorlar. On yıl öncesine kadar büyük çoğunluğu Müslüman olan Romanlar'ın, bugün pek çoğu Hıristiyan olmuş bulunuyor. Romanlar arasındaki misyonerlik çalışmaları genellikle Almanya, İsviçre, Amerika destekli misyoner teşkilatları tarafından yürütülüyor. Buralarda faaliyet gösteren misyonerler çok zengin teşkilatlarca desteklendikleri için Romanlara yıllardır büyük gıda ve giysi yardımları yapmış ve bu yolla Müslüman Romanlar kiliselere çekmişler. Misyonerler yine Romanların yoğun olarak yaşadığı bütün şehir ve köylere kilise evler yapmaktadırlar. Ayrıca başarılı Romanları Bulgaristan'daki enstitülerinde veya yurt dışındaki okullarında eğitip daha sonra rahip olarak görevlendirmektedirler. Aynı zamanda yetimhaneler, hastane ve klinikler yaparak buralardaki Müslümanları Hıristiyanlaştırmak için çalışmaktadırlar. Bu çalışmalar sonucunda özellikle Sofya, Montana, Vidin, Vratsa, Küstendil gibi batı Bulgaristan'da yaşayan Romanlar maalesef İslamiyet'ten büyük ölçüde koparılmış durumdadır.

Bulgaristan'daki misyonerlik faaliyetleri daha çok Smolyan, Devin, Kirkovo gibi Pomak Müslüman bölgelerinde de yürütülmektedir. Misyonerler son birkaç yıldır Türk köylerinde kaset ve kitap dağıtma, film seyrettirme gibi birtakım çalışmalar yapsalar da ancak bugün için çok fazla etkili olamıyorlar.

Misyonerlerin, birçok Müslüman coğrafya gibi, Balkanları mesken tuttuğu açık bir şekilde görüldüğüne göre, bu durumda yapılması gereken öncelikle Balkan Müslümanları arasında dini, kültürel, siyasi ve ekonomik iş birliğinin kurulması yönündeki çalışmalara ağırlık vermektir. Balkan Müslümanları arasındaki güç birliğini sağlayacak üst kuruluşların oluşturulması, sivil toplum kuruluşlarının iş birliğinin artırılması, diyanet müesseseleri arasında yakınlaşmanın temin edilmesi, ortak araştırma müesseselerinin tesis edilmesi son yüzyıldaki ayrılığının doğurduğu olumsuz sonuçların tamir edilmesi ve misyonerlik faaliyetlerinin boşa çıkarılması adına önemli bir adım olacaktır.

Kaynak:
Balkan Sempozyumu, IHH, Ekim 2008

http://www.pomaklar.net/genel-yazilar-f95/bulgaristan-ta-misyonerlik-faaliyetleri-t787.htm

Pomaklar.net's Fan Box

Pomaklar.net on Facebook