Bu Blogda Ara

19 Nisan 2007 Perşembe

Balkan Müziği İçin Bir Pusula Denemesi

BALKAN MÜZİĞİ İÇİN BİR PUSULA DENEMESİ

İnsanoğlu hayatı kolaylaştırmak için genelleme alıskanlığını geliştirmiş. Ancak bu durum bizi ayrıntılardan kaçıran, yaşamı eğitim durumumuzun biçimlendirdiği düşünce kalıplarına indirgeyen bir tuzak olmuş çoğu zaman. İşte Balkan muziği kavramı da bilgi eksikliğinin ve medyanın etkisiyle gerçek içeriğinden çok uzak noktalara düşmüş. Bregoviç ve nefesli çalgı bandoları, coşku, klarinet, Bulgar kadın sesleri ve ille de Romanlar; Balkan muziği denince anımsanan birkaç imaj. Sizi bu çok konuşulan ama az bilinen coğrafyada kısacık bir etnomuzikolojik yolculuğa çıkarmak istiyorum. Var mısınız?

Bulgaristan küçüklüğüne karşın yüzyılı aşkın bir süredir yapılan onbinlerce türkü derlemesiyle bölgesel farkları, halk çalgılarının çeşitliliği ve çok sayıda dahi müzisyeni ile inanılmaz bir hazinedir. Hıristiyanlık öncesi Pagan geleneklerin ve arkaik sarkı formlarının hala capcanlı ayakta durduğu ülkede şarkı söylemede kadınlar açıkça öndeler. Halk müziği icralarında genellikle erkekler çalar, kadınlar söyler. Zengin dans geleneği pek çok otantik toplulukça korunup dünyanin pek çok ülkesine taşınmaktadır. Bulgar folklorunda kadınların kendi aralarında soyledikleri sedenka şarkılarının ve çalışırken ya da çalışmanın ardından söylenen hasat şarkılarının büyük bir önemi vardır. Bunun dışında ağırlıklı olarak Osmanlı yönetimi yıllarıyla baglantılı çete şarkılarında da bol miktarda rastlanır.

Klarinetci İvo Papazov’un başını çektiği folk caz akımı ünlü Stambolovo festivalinden de beslenerek yetiştirdiği pek çok büyük müzisyen ve toplulukla müzik arenasındaki yerini çoktan aldı.

Türkiye sınırındaki Trakya bölgesi Bulgaristan’ın en zengin halk müziği kültürüne sahiptir. Tarihsel olaylara ve aşka dair sayısız uzun hava, dans eden iki kız grubunun karşılıklı söylediği horovodnalar otantik haliyle gayda, kaval, gadulka( bir çeşit kemençe), tambura ve tıpanın( davul) eşlik ettiği renkli dans geleneği bölgenin ortaya çıkan özellikleridir. Şarkıcılar Yanka Rupkina, Stepka Subotinova ve Yonco Karaivanov ile dans ve şarkı topluluğu Trakia Ensemble aklıma gelen pek çok isimden birkaçı.

Trakya’ya komşu Stranca bölgesi eski ve otantik şarkıların en güçlü yaşatıldığı yöre olmasıyla öne çıkmıştır. Ayrıca bir albüm başlığındaki anlatımla söylersek: ‘’ Gayda burada adeta tanrı gibidir.’’ Hemen gaydacılar Kostadin Varimezov, Petko Stefanov ve şarkıcı Manol Mihailov’un adlarını anmadan geçmeyeyim.

Dağlık Rodop bölgesinin halk müziği geleneği tüm bölgelerden bambaşkadır. Şarkı ve dansların hemen hepsine Rodoplar’a özgü Bulgaristan’daki en büyük boy gayda olan kabagayda eşlik eder. Yine şarkı ve danslarda Rodoplar dışında görülmeyen pentatonik gam görülür. Yiğitlik temasının en yaygın olduğu bölge burasıdır. Erkek şarkıcılardaki heybetli ve davudi söyleme özelliği dikkat çeker. Yüz Gayda Topluluğu her yaz(Rodop Pomak Festivali) hala Rodop dağlarını büyülü tınılarıyla doldurmaktadır. Şarkıcılar Georgi Ciligirov, Rumen Rodopski ve Valya Balkanska Bulgaristan dışında da iyi tanınmaktalar.

Sofya yakınındaki Sop dağında yaşayan Soplar ülkenin en canlı dans geleneğiyle birlikte ilk duyduğumuzda oldukça yadırgayabileceğimiz çok sesli arkaik söyleme biçimleriyle de öne çıkmışlardır. Şarkı ve danslara yine kaval, gayda, tambura ve gadulka eşlik eder ancak ayni zamanda çobanlar kavalın yanısıra bir çeşit küçük çifte kaval diyebileceğimiz duvoyanka da çalarlar. Graovo şehrinden şarkı ve dans topluluğu Sop Ensemble bölgenin en ünlü topluluğudur.

Tuna nehrini ve Dobruca’yı da içeren Kuzey Bulgaristan’da sakin ritimli şarkılar ve kıvrak dans havaları bir arada görülür. Makamlar genellikle daha batılı ve azıcık da Roman müziği kokusu taşır. Şarkıcılar Boris Masalov, Sonya Kanceva ve Galina Durmuşliska ile canlı icralarıyla dikkat çeken Orkestar Horo yine bölgeden aklıma gelen ilk adlardan.

Makedonya sınırındaki dağlık Pirin bölgesi Makedon müzik geleneğiyle yakın akrabadır. Kendine özgü arkaik çok sesliliğin hala iyi korunduğu bölgede şarkılara eşlik eden otantik sazlar iki telli tambura, gayda ve darbukadır. Dans havaları ise davul zurna ile çalınır. Eger Makedon müziğinin köklerini arıyorsanız Biserov Kardeşleri, Bansko köyünün erkek vokal grubunu, Gotse Delcev Topluluğunu ve şarkıcı Kostadin Gogov’u mutlaka dinlemelisiniz. Bulgaristan şarkı ve dans ritimleri açısından dünyanın en büyük çeşitliliği gösteren ülkesidir. Dans türlerine kabaca bakacak olursak 5/8’lik payduşka, 7/8’lik racenitsa, 9/16’lık dayçovo horo, 11/8’lik gankino horo, 13/8’lik krivo horo, 15/8’lik bucimis ve 2/4’lük pravo horo en yaygın danslardır.

Yirminci yüzyıl başında akordeon halk türkülerinin ve dans havalarının en başta gelen eşlik çalgısı olmakla kalmayıp büyük ustaların yetiştiği bir solo çalgı haline gelmiştir. Eski ustalardan Boris Karlov , Emil Kolev ve İvan Kırev’i; cağdaş akordeonculardansa Peter Ralçev, Nesko Nesev, Trayco Sinapov, İvan Milev gibi isimleri anmalıyım.

1951 yılında çağdaş Bulgar çok sesli halk müziği geleneğinin kurucusu ünlü besteci, derlemeci ve düzenlemeci Filip Kutev’in kurduğu Filip Kutev Dans ve Şarkı Topluluğu Bulgar müziğinde tam anlamıyla bir devrim gerçekleştirdi. Sosyalist yönetimin de özendirmesiyle her şehirde, her kasabada bizim son on yıl içinde Türkiye sahnelerinde görmeye başladığımız kadın korolarına benzer korolar kurulmaya başlandı. Bu korolardan en ünlü ikisi Le Mister de Voix Bulgares ve Angelite korolarıdır.

Son olarak Rodop ve Pirin dağlarında yaşayan ve bugün geleneklerini büyük güçlüklerle korumaya gayret eden Pomaklar ile ağırlıklı olarak Kırcali ve çevresinde yaşayan Türk azınlıktan söz etmeliyim. Sayıları son derece az olan Pomaklar hala toplumdan büyük ölçüde yalıtılmış ve kendi yazgılarıyla başbaşa bırakılmış bir toplum olarak karşımıza çıkar.


Bulgaristan’da eski yıllarda Türk azınlığın müzik kültürü pek önem görmemiş; Bulgar halk türkülerini ortaya çıkarmak için yapılan binlerce derleme Türk azınlık bakımından karşılığını bulmamıştır. Ancak devletin plak şirketi Balkanton ellili yıllardan itibaren Türk müziği içeren pek çok 78’lik, 45’lik ve 33’lük yayınlamıştır. Bunlar daha çok düzenlenmiş stüdyo kayıtlarıdır. Üç Ses Üç Saz Topluluğu, şarkıcılar Sıdıka Ahmedova, efsanevi Kadriye Latifova, Osman Azizov ve klarinet ustası Mümin Ali Kırisev Türk azınlığın yetiştirdiği unutulmaz isimlerdir. Kadriye Latifova’nın(Pomak) seslendirdiği ünlü Lofçalı türküsü şöyle diyor:

Lofça’nin ardında kaya

Kayadan bakarlar aya

Canım Lofçalı doldur ah fincanı fincanı

Hadi gel canım Lofçalı

Lofçanın ardında kaldım

Veresiye rakı şarap aldım

Canım Lofçalı doldur ah fincanı fincanı

Hadi gel canım Lofçalı


İşte size küçük bir Bulgaristan halk müziği rehberi. Bu kuşkusuz yerimizin elverdiği oranda da eksiklerle dolu bir rehber.


Muammer Ketencioğlu, 24 Haziran 2005

Hiç yorum yok:

Pomaklar.net's Fan Box

Pomaklar.net on Facebook